Kalp hastalığına yol açan 12 risk faktörüne dikkat!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.09.2021 - 13:37, Güncelleme: 29.09.2021 - 13:37
 

Kalp hastalığına yol açan 12 risk faktörüne dikkat!

Isparta Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti
Isparta Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti   Son yıllarda kalp ve damar hastalıkları yaş ve cinsiyet farkı gözetmeden artmaya devam ediyor. Toplumun her kesiminden insanın yaşam kalitesini bozan kalp hastalıklarında temel çözüm, değiştirilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılıp, hastalığın oluşumunun önlenmesi olarak ifade ediliyor. Bununla birlikte düzenli kontrollerin yapılması kalp sağlığını korumada anahtar rol oynuyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti.  ‘’Tüm dünyada ve ülkemizde bilindiği gibi kardiyovasküler ölümler tüm ölümlerin arasında ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde 50 yaşın altındaki ölümlerde Avrupa'da ilk sırada yer almaktayız. Tüm dünyada 29 Eylül Dünya Kalp Günü olarak kutlanmaktadır, bunun nedeni kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin üçte ikisinin önlenebilir nedeni olduğu bilinmekte ve buna dikkat çekmek için bugüne özel paylaşımlarda bulunarak farkındalığı artırmayı amaçlamaktayız. Kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri önlenebilir ve önlenemez olarak kendi arasında sınıflanmaktadır. Cinsiyet, yaş, aileden gelen genetik özellikler dediğimiz risk faktörleri değiştirilemez ama sigara kullanımı, obezite, diyet alışkanlıkları, tansiyon ve şeker hastalığının kontrolü değiştirilebilir risk faktörleri arasında bulunmaktadır. Bu nedenlerle erken yaştaki kardiyovasküler hastalıkları önlemek amacıyla, düzeltilebilir risk faktörlerinin gözden geçirilmesi ve modifikasyonu önerilir.’’   Dr. Kavaklı, Kalp hastalığı risk faktörlerinin bazılarının değiştirilemez olduğunu ancak önemli bir kısmının yaşam tarzı düzenlemeleriyle değiştirilebileceğini söyledi.   İşte o risk faktörleri: * Erkeklerde 40 yaşın üstünde olmak * Kadınlarda 45 yaşın üstünde olmak veya menopoz sonrası dönem * Ailede kalp ve damar hastalığı öyküsü olması * Sigara ve tütün türevleri tüketmek * Yüksek tansiyonun olması * İyi kolesterolün (HDL) düşük olması * Kötü kolesterolün (LDL) yüksek olması * Hareketsiz bir yaşam tarzı * Şeker hastası olmak * Obezite (boya göre kilo fazlalığı) * Yüksek stres düzeyi * Düzensiz beslenme AİLE ÖYKÜSÜNDE KALP HASTALIĞI OLANLAR VARSA... Dr. Kavaklı, "Anne, babada ya da birinci derece akrabalarda erken yaşta kalp krizi geçiren biri varsa veya açıklanamayan ani bir ölüm söz konusuysa; kişi diyabet veya tansiyon hastasıysa, sigara kullanıyorsa mutlaka kalp check-up’ı yaptırması gerekir. Kalp check- up’ı ile göğüs ağrısı bulunmayan, kalp hastalığına dair hiçbir şikayeti olmayan kişilerin kalp hastalığına ne kadar yatkın oldukları, ne oranda kalp hastalığı riski taşıdıkları ortaya konulur. Kalp check-up’ı sayesinde kişinin o anda mevcut bir kalp kapak problemi olup olmadığı, kalp kası ve zarı iltihabı bulunup bulunmadığı, koroner arter hastalığının veya ritim bozukluğunun olup olmadığı anlaşılır" diye konuştu. ŞİKAYET YOKKEN YAPILAN TESTLER HAYAT KURTARABİLİR Kalp check-up işleminin fiziki muayeneyle başladığını belirten Dr. Kavaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu muayenede kişinin bütün sistemleri kontrol edilir ve tansiyonu ölçülerek yapılacak testler planlanır. EKG ile kalp ritim bozukluları tespit edilebilir. Kan testleri ile kişinin şeker, kolesterol seviyelerine bakılır. Ekokardiyografi ile kalp kapak hastalığı, kalp kası hastalığı olup olmadığı ve daha önce geçirilmiş bir kalp krizi belirlenebilir. Efor testi ile sessiz iskemi saptanabilir. Test sonuçlarına göre gerekli durumlarda koroner BT anjiyo ile kalp damarlarındaki problemler bulunabilir. Bu testler sonucunda kişide gerekliyse yaşam tarzı değişimi, diyet programı, egzersiz reçetesi gibi planlamalar yapılır. Kalp damar hastalıklarında temel prensip hastalık ilerlemeden tanı koymak ve tedaviye başlamaktır." KALP HASTASI OLMADAN ÖNLEM ALMAK MÜMKÜN Dr. Kavaklı, kalp ve damar hastalığını tetikleyen faktörlerin, henüz kalp hastalığına yakalanmamış kişilerde de ciddi problemlerin görülme olasılığını artırdığını; kalp damar hastalarında tablonun daha da ağırlaşmasına neden olabildiğini söyledi. Kavaklı, "Buna karşılık uygun yaşam tarzı değişikliğiyle, risk faktörleriyle mücadele hastalığın ortaya çıkışını önler, hastalık gelişenlerde ise ilerleme hızını yavaşlatır hatta durdurabilir. Kalp sağlığının korunması için düzenli muayeneden geçmek, gerekli tetkikleri yaptırmak ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak çok önemlidir" dedi.
Isparta Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti

Isparta Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti

 

Son yıllarda kalp ve damar hastalıkları yaş ve cinsiyet farkı gözetmeden artmaya devam ediyor. Toplumun her kesiminden insanın yaşam kalitesini bozan kalp hastalıklarında temel çözüm, değiştirilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılıp, hastalığın oluşumunun önlenmesi olarak ifade ediliyor. Bununla birlikte düzenli kontrollerin yapılması kalp sağlığını korumada anahtar rol oynuyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Kavaklı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörlere dikkat çekti.

 ‘’Tüm dünyada ve ülkemizde bilindiği gibi kardiyovasküler ölümler tüm ölümlerin arasında ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde 50 yaşın altındaki ölümlerde Avrupa'da ilk sırada yer almaktayız. Tüm dünyada 29 Eylül Dünya Kalp Günü olarak kutlanmaktadır, bunun nedeni kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin üçte ikisinin önlenebilir nedeni olduğu bilinmekte ve buna dikkat çekmek için bugüne özel paylaşımlarda bulunarak farkındalığı artırmayı amaçlamaktayız. Kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri önlenebilir ve önlenemez olarak kendi arasında sınıflanmaktadır. Cinsiyet, yaş, aileden gelen genetik özellikler dediğimiz risk faktörleri değiştirilemez ama sigara kullanımı, obezite, diyet alışkanlıkları, tansiyon ve şeker hastalığının kontrolü değiştirilebilir risk faktörleri arasında bulunmaktadır. Bu nedenlerle erken yaştaki kardiyovasküler hastalıkları önlemek amacıyla, düzeltilebilir risk faktörlerinin gözden geçirilmesi ve modifikasyonu önerilir.’’

 

Dr. Kavaklı, Kalp hastalığı risk faktörlerinin bazılarının değiştirilemez olduğunu ancak önemli bir kısmının yaşam tarzı düzenlemeleriyle değiştirilebileceğini söyledi.

 

İşte o risk faktörleri:

* Erkeklerde 40 yaşın üstünde olmak
* Kadınlarda 45 yaşın üstünde olmak veya menopoz sonrası dönem
* Ailede kalp ve damar hastalığı öyküsü olması
* Sigara ve tütün türevleri tüketmek
* Yüksek tansiyonun olması
* İyi kolesterolün (HDL) düşük olması
* Kötü kolesterolün (LDL) yüksek olması
* Hareketsiz bir yaşam tarzı
* Şeker hastası olmak
* Obezite (boya göre kilo fazlalığı)
* Yüksek stres düzeyi
* Düzensiz beslenme

AİLE ÖYKÜSÜNDE KALP HASTALIĞI OLANLAR VARSA...

Dr. Kavaklı, "Anne, babada ya da birinci derece akrabalarda erken yaşta kalp krizi geçiren biri varsa veya açıklanamayan ani bir ölüm söz konusuysa; kişi diyabet veya tansiyon hastasıysa, sigara kullanıyorsa mutlaka kalp check-up’ı yaptırması gerekir. Kalp check- up’ı ile göğüs ağrısı bulunmayan, kalp hastalığına dair hiçbir şikayeti olmayan kişilerin kalp hastalığına ne kadar yatkın oldukları, ne oranda kalp hastalığı riski taşıdıkları ortaya konulur. Kalp check-up’ı sayesinde kişinin o anda mevcut bir kalp kapak problemi olup olmadığı, kalp kası ve zarı iltihabı bulunup bulunmadığı, koroner arter hastalığının veya ritim bozukluğunun olup olmadığı anlaşılır" diye konuştu.

ŞİKAYET YOKKEN YAPILAN TESTLER HAYAT KURTARABİLİR

Kalp check-up işleminin fiziki muayeneyle başladığını belirten Dr. Kavaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu muayenede kişinin bütün sistemleri kontrol edilir ve tansiyonu ölçülerek yapılacak testler planlanır. EKG ile kalp ritim bozukluları tespit edilebilir. Kan testleri ile kişinin şeker, kolesterol seviyelerine bakılır. Ekokardiyografi ile kalp kapak hastalığı, kalp kası hastalığı olup olmadığı ve daha önce geçirilmiş bir kalp krizi belirlenebilir. Efor testi ile sessiz iskemi saptanabilir. Test sonuçlarına göre gerekli durumlarda koroner BT anjiyo ile kalp damarlarındaki problemler bulunabilir. Bu testler sonucunda kişide gerekliyse yaşam tarzı değişimi, diyet programı, egzersiz reçetesi gibi planlamalar yapılır. Kalp damar hastalıklarında temel prensip hastalık ilerlemeden tanı koymak ve tedaviye başlamaktır."

KALP HASTASI OLMADAN ÖNLEM ALMAK MÜMKÜN

Dr. Kavaklı, kalp ve damar hastalığını tetikleyen faktörlerin, henüz kalp hastalığına yakalanmamış kişilerde de ciddi problemlerin görülme olasılığını artırdığını; kalp damar hastalarında tablonun daha da ağırlaşmasına neden olabildiğini söyledi. Kavaklı, "Buna karşılık uygun yaşam tarzı değişikliğiyle, risk faktörleriyle mücadele hastalığın ortaya çıkışını önler, hastalık gelişenlerde ise ilerleme hızını yavaşlatır hatta durdurabilir. Kalp sağlığının korunması için düzenli muayeneden geçmek, gerekli tetkikleri yaptırmak ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak çok önemlidir" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.