“Kadınları Yaşatmak İçin Ne Yapmalıyız?”

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.03.2020 - 15:00, Güncelleme: 10.03.2020 - 15:00
 

“Kadınları Yaşatmak İçin Ne Yapmalıyız?”

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Sosyal Hizmet Seminerleri Dizisi” kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel bir etkinlik düzenlendi.
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Sosyal Hizmet Seminerleri Dizisi” kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel bir etkinlik düzenlendi. İİBF A salonunda gerçekleştirilen etkinlikte ilk olarak Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Selis Elzem’in Kadınlar Günü için çektiği “Kadının Adı Var” isimli klip izlendi. Daha sonra “Kadınları Yaşatmak İçin Ne Yapmalı?” konulu konferans ile Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Dr. Gamze Erükçü Akbaş, öğrencilerle buluştu. Sözlerine kadınlar gününü kutlayarak başlayan Dr. Gamze Erükçü Akbaş, Türkiye'de erkek şiddeti sebebiyle yaşamını yitiren binlerce kadının geride bıraktıklarının hikayesini paylaşarak  “Türkiye’de boşanma bir aile faciası olarak görülüyor. Sağlıklı bir aileye sahip olmayan her üç çocuktan Biri, annesinin babası tarafından öldürülmesine şahit oluyor.” dedi. Şiddete maruz kalan çocuklarla iletişim kurmadan önce onlarla vakit geçirmenin, yanlarında tanıdıkları kişilerin olmasının öneminden bahseden Dr. Akbaş, sorularda özellikle cinayet, baba, öldürme gibi kelimeleri kullanmadığını, saygı ve hassasiyetin çok önemli olduğunu belirtti. Dr. Akbaş, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Olaylardan sonra ‘cinnet getirdi’ söylemi çok yaygın. Ancak bunun böyle olmadığını gördüm. Cinayet aslında göz göre göre, bağıra bağıra geliyor. Ama bu sesler yeteri kadar dikkate alınmıyor. Her on kadından dördü fiziksel şiddete uğruyor ancak sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu sessizliğin sebepleri, ekonomik faktörler, aile yapısında boşanma anlayışı ve ‘çocuğum babasız kalmasın’ anlayışıdır.” Dr. Gamze Erükçü Akbaş, sessiz kalan kadınların tespit edilmesi ve yardım teklifinde bulunulması gerektiğini vurgulayarak boşanma davası danışmanlığı, öfke kontrolü, boşanma takibi, ateşli silahların kolay ulaşımı gibi durumların göz önünde bulundurularak ciddi tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Gamze Erükçü Akbaş, konuşmasını “Bir kadın, bir anne, bir insan olarak şiddetsiz bir yaşam diliyorum. Bu noktada hepimizin sorumluluğu var bence. Şiddetsiz bir toplum istiyoruz.” diyerek sonlandırdı. 
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Sosyal Hizmet Seminerleri Dizisi” kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel bir etkinlik düzenlendi.

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Sosyal Hizmet Seminerleri Dizisi” kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel bir etkinlik düzenlendi.

İİBF A salonunda gerçekleştirilen etkinlikte ilk olarak Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Selis Elzem’in Kadınlar Günü için çektiği “Kadının Adı Var” isimli klip izlendi. Daha sonra “Kadınları Yaşatmak İçin Ne Yapmalı?” konulu konferans ile Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Dr. Gamze Erükçü Akbaş, öğrencilerle buluştu.

Sözlerine kadınlar gününü kutlayarak başlayan Dr. Gamze Erükçü Akbaş, Türkiye'de erkek şiddeti sebebiyle yaşamını yitiren binlerce kadının geride bıraktıklarının hikayesini paylaşarak  “Türkiye’de boşanma bir aile faciası olarak görülüyor. Sağlıklı bir aileye sahip olmayan her üç çocuktan Biri, annesinin babası tarafından öldürülmesine şahit oluyor.” dedi.

Şiddete maruz kalan çocuklarla iletişim kurmadan önce onlarla vakit geçirmenin, yanlarında tanıdıkları kişilerin olmasının öneminden bahseden Dr. Akbaş, sorularda özellikle cinayet, baba, öldürme gibi kelimeleri kullanmadığını, saygı ve hassasiyetin çok önemli olduğunu belirtti. Dr. Akbaş, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Olaylardan sonra ‘cinnet getirdi’ söylemi çok yaygın. Ancak bunun böyle olmadığını gördüm. Cinayet aslında göz göre göre, bağıra bağıra geliyor. Ama bu sesler yeteri kadar dikkate alınmıyor. Her on kadından dördü fiziksel şiddete uğruyor ancak sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu sessizliğin sebepleri, ekonomik faktörler, aile yapısında boşanma anlayışı ve ‘çocuğum babasız kalmasın’ anlayışıdır.”

Dr. Gamze Erükçü Akbaş, sessiz kalan kadınların tespit edilmesi ve yardım teklifinde bulunulması gerektiğini vurgulayarak boşanma davası danışmanlığı, öfke kontrolü, boşanma takibi, ateşli silahların kolay ulaşımı gibi durumların göz önünde bulundurularak ciddi tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi.

Dr. Gamze Erükçü Akbaş, konuşmasını “Bir kadın, bir anne, bir insan olarak şiddetsiz bir yaşam diliyorum. Bu noktada hepimizin sorumluluğu var bence. Şiddetsiz bir toplum istiyoruz.” diyerek sonlandırdı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.