Kızıldağ şifa dağıtıyor

Isparta’nın Şarkikarağaç ilçesinde bulunan oksijen deposu Kızıldağ Milli Parkı şifa dağıtmaya devam ediyor. SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile Isparta Şehir Hastanesi tarafından, BAKA desteği ile özellikle koah ve astım hastaları üzerinde  önemli bir çalışmaya imza attı. İki hastanedeki göğüs hastalıkları uzmanları tarafından yapılan çalışmayla Kızıldağ Milli Parkı’nın hastalıklara faydası bilimsel olarak kanıtlandı.

Isparta’nın Şarkikarağaç ilçesinde bulunan oksijen deposu Kızıldağ Milli Parkı şifa dağıtmaya devam ediyor. SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile Isparta Şehir Hastanesi tarafından, BAKA desteği ile özellikle koah ve astım hastaları üzerinde  önemli bir çalışmaya imza attı. İki hastanedeki göğüs hastalıkları uzmanları tarafından yapılan çalışmayla Kızıldağ Milli Parkı’nın hastalıklara faydası bilimsel olarak kanıtlandı.  Isparta’nın Şarkikarağaç ilçesinde bulunan oksijen deposu Kızıldağ Milli Parkı şifa dağıtmaya devam ediyor. SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile Isparta Şehir Hastanesi tarafından, BAKA desteği ile özellikle koah ve astım hastaları üzerinde önemli bir çalışmaya imza attı. Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Öztürk ile Isparta Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Doğan öncülüğünde yapılan çalışmada astım ve koah hastaları Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın desteği ile Kızıldağ Milli Parkı’nda konakladı. Bir yıllık çalışmanın sonucunda Kızıldağ Milli Parkı’nda konaklayan bazı astım ve koah hastalarının bir yıl içinde kriz geçirmediği görüldü. Çalışma sonucu Kızıldağ Milli Parkı’ndaki havanın astım ve koah hastalığına faydalı olduğu bilimsel olarak da kanıtlandı. Koah Hastalığı ile ilgili bilinmeyenleri anlatan, SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akkaya, çalışmanın güzel sonuç verdiğini söyledi.   “KOAH hastalığı tamamen hava kirliliğinden oluşan ilerleyici bir nefes darlığıdır. Polikliniğimize gelen hastaların bir kısmının Şarkikaraağaca giderekten oradaki havadan istifade etmeleri ve buradan fayda görmelerini bize söylemeleri nedeniyle bölge dikkatimizi çekmişti KOAH hastalığı hava kirliliğinden oluşan bir hastalık acaba dedik bu bölgedeki iklim, coğrafi şartlar farklı sedir ağaçları Beyşehir gölünün olması bu bölgenin havasının bir etkisi midir diye düşünmeye başladık. Bu konuda bir bilimsel çalışma yapmayı düşündük KOAH’lı hastalarda bölgenin etkisi ne olabilir diye bu bakımdan biz bu çalışmayı değerli bilim adamlarımızdan Prof. Dr. Önder Öztürk ve Dr. Canan Doğan’a,bu çalışmayı yapmasının biz teklif ettik. BAKA’nın desteğiyle böyle bir çalışma yaptılar çalışmamızda çok güzel sonuçlar çıktı ben böyle bir çalışma yaptıkları için böyle güzel bir çalışmayı sonuçlandırdıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.”     Isparta Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Doğan, çalışmanın Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle yaptıklarını belirterek, Kızıldağ Milli Parkı’nın havasının etkisini 39 hasta üzerinde değerlendirdiklerini söyledi. “Biz bu çalışmayı BAKA’yla birlikte yürüttük başladık. Üniversiteden Prof. Dr. Önder Öztürk, hocam ve ben hastaları oluşturduk 20 astım hastası ve 19 KOAH hastası belirledik bunları belirlerken ek hastalıklarından kalp yetmezliği, akciğer hastalığı ve Akciğer kanserleri olan hastaları ekarte ettik. Astım ve KOAH hastalarını alarak Şarkikaraağaçta 15 gün konaklatarak bu süre zarfında hergün sabah 1 saat Kızıldağ milli parkının sedir ağaçlarının arasında yürüyüş yaptı hastalarımız bizim hemşirelerimiz eşliğinde ve birinci, üçüncü, yedinci, onuncu, on beşinci günler bizlerde gidip testlerini yaptık şikayetlerini dinledik. 15 gün konakladıktan sonra Isparta Şehir Hastanesinde birinci ay, üçüncü ay, dokuzuncu ve on ikinci ay olmak üzere ve sonrasında 1 yıl daha hastalarımızı takip ettik. Takiplerimizde Isparta Şehir Hastanesinde solunun testlerini zaman zaman akciğer grafiklerini değerlendirdik. Hastalarımız her geldiklerinde muayenelerini yaptık ve bizim için önemli olan atak geçirip geçirmediklerini yakın takiple bir yıl boyunca belirledik”.       SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Öztürk, çalışmanın sonuçlarını paylaştı. “Kızıldağ’da konaklayan astım ve koah hastalarından 23’ü bir yıl boyunca atak geçirmedi” dedi.             “Hastalarımızın verilerini bir yıl sonra değerlendirdiğimizde amacımız zaten bu hastalarda bir yıl boyunca atak geçirdiler mi, geçirmediler mi onu görmek istiyorduk. 1 yılın sonunda oraya göndermiş olduğumuz 39 hastanın 23’ünün atak geçirmeden 1 yılı tamamladığını tespit ettik. Bu hastaların 8 tanesi KOAH hastası 15 tanesi astım hastasıydı bir yıl önce  atak geçiren hasta sayısına baktığımızda bu grup içerisindeki 23 hastanın 10 tanesinin 1 veya 2 atak geçirdiğini gördük ve bu 8 KOAH’lı hastanın da 3 tanesi ağırdı fakat 15 astımlı hastanın ise büyük bir çoğunluğu hafif hastalardan oluştuğunu tespit ettik. Bu sonuçlar Kızıldağ milli parkının oradaki havanın oraya giden hastanın fayda görüp görmemesini önemli bir sonuç olarak ifade edebiliriz. Özellikle 2 dönemde götürmüş olmamız farklı hastalar gittikleri için onu görmemiz açısından açıklayıcı oldu. Daha çok Ağustos ayında giden grubun daha fayda gördüğünü bu sonuçta tespit ettik havalar serinlediği zaman hasta için biraz daha olumsuz olduğunu söyleyebiliriz. Bunların daha netleşmesi ve daha kesinleşmesi açısından daha fazla hastanın içeriği veya daha fazla hasta gruplarıyla çalışmak oluşturulabilinir. Bu çalışmanın birinci sonucuydu Kızıldağ’da kaldıkları süre boyunca hastanın hiçbir şekilde atak geçirmediğini gördük buda bir başka ve güzel sonuç takip ettiğimiz hastaların çoğunluğunun atak geçirmemesi de güzel bir sonuç.”