Ruhsal Şifa Tekniği “Reiki”nin Klinikte Kullanımı Anlatıldı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.05.2021 - 12:05, Güncelleme: 24.05.2021 - 12:05
 

Ruhsal Şifa Tekniği “Reiki”nin Klinikte Kullanımı Anlatıldı

Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Reiki’nin Klinikte Kullanımı” üzerine bir konferans düzenlendi. Öğr. Gör. Yurdagül Şahin ile Öğr. Gör. Fatime Uysal moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen konferansı, Girne Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabire Yurtsever verdi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Reiki’nin Klinikte Kullanımı” üzerine bir konferans düzenlendi. Öğr. Gör. Yurdagül Şahin ile Öğr. Gör. Fatime Uysal moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen konferansı, Girne Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabire Yurtsever verdi. Tamamlayıcı uygulamalar konusunda Batı toplumlarının son 50-60 yılda hareketlenme yaşadığını belirten Prof. Dr. Yurtsever, modern tıptaki ilaç tedavisinin yan etkileri ya da iyileştirme boyutlarının sınırlı kalmasının insanları farklı arayışlara yönelttiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütünün tamamlayıcı tıp ya da alternatif tıp kavramını; bir ülkenin kendi geleneğinin ya da geleneksel ilacın bir parçası olmayan ve baskın sağlık bakım sistemine tam olarak entegre olmayan geniş bir sağlık bakımı uygulamaları dizisini tarif etmek için kullandığını kaydeden Prof. Dr. Yurtsever, “Toplumdaki insanlar, kronik bir hastalığı olsun ya da olmasın ruhsal olarak daha iyi duruma gelmek, sağlık sorunları varsa yaşadıkları semptomları kontrol altına alabilmek ya da sağlıkları ile ilgili sorumlulukları kendilerinde toplamak için tamamlayıcı uygulamalara yönelirler.” dedi. Tamamlayıcı terapiler klinik olarak etkili rol oynuyor Sağlık profesyonellerinin de modern tıbbın sınırlı kalmasından yola çıkarak geçmişteki insanların ilaçlar olmadan nasıl iyileştiklerini, şifa kaynakları ve yöntemlerinin neler olduğunu aramaya başladığını vurgulayan Prof. Dr. Yurtsever, “Amerika’daki hastanelerin yüzde seksen dördünde hastaların reikileri içeren tamamlayıcı terapileri istedikleri belirlenmiştir. Hastanelerin yüzde yetmişi istenen terapi yöntemleri için en önemli nedenin klinik olarak etkileyici olduğunu belirtmişlerdir. Hastalar, fiziksel sağlığı, duygusal, zihinsel ve ruhsal sağlığına da iyi gelsin beni bütün olarak iyileştirsin yaklaşımı içerisindeler.” diye konuştu. 1,2 milyon yetişkinin ve 161 bin çocuğun önceki yıl içerisinde bir veya daha fazla sayıda Reiki ya da benzer enerji temelli bir uygulama terapisi aldıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Yurtsever, hastane ve diğer sağlık bakım merkezlerinin hizmet listelerine hastaların talep ettiği Reiki’yi de eklediğini; USA’da hastanelerin yüzde on beşinde hastalara tamamlayıcı uygulama hizmeti sağlandığını kaydetti. Yaşam enerjimiz ne kadar dengede ise o kadar sağlıklı oluruz Şifa ve ruhsal çalışma tekniklerine dayanan binlerce yıllık bir öğreti olan Reiki’nin evrene ait olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yurtsever, şunları kaydetti: “Yaşam enerjisi, evrene hayatı getirmiştir ve onu beslemektedir. Her canlı hayata belli bir yaşam enerjisiyle gözlerini açar. Bazıları çok kolay yorulabilir, hastalıklara yakalanabilir bazı insanların ise yaşam enerjisi yüksektir, hastalıklara daha dirençlidir. Yaşam enerjimiz ne kadar iyi ve dengede ise biz de o derece daha sağlıklı, enerjik ve dirençli oluruz.  Evrende bulunan her şey enerjiden oluşmuştur. Yani insan da diğer canlı ve cansız varlıklar da… İnsan bedenine bakıldığında farklı frekanslardan oluşan titreşimler vardır. Katı bir fiziksel bedenimiz var bunun etrafında da manyetik bir alan mevcut. Aura denilen bir alan bu. 4 katmandan oluşur. Eterik dediğimiz fiziksel bedenimize tamamı ile aynı olan ikizi dediğimiz alan. Onun dışında duygusal, zihinsel ve ruhsal alanımız bulunuyor. Bu elektro manyetik alanımızın yani auramızın enerjisinin temiz ve dengede olması önemli. Hastalıklar ve şifalar burada başlar. Auranın dengede olabilmesi ve yeterince fonksiyon görebilmesi için enerji merkezi dediğimiz çakralarımızın da yeterince açık ve dengede olması gerekiyor. Çakralarımızın bütün bedenlerimizin enerjisinin düzenlenmesinde enerjisinin yeniden şarj edilmesinde önemli rolü var. Eğer auramız enerji almazsa bir takım sorunlar başlıyor. Daha sonra fiziksel bedenimizde sorunları hissetmeye başlıyoruz. Gerçek şifalanma olacaksa bunu aurada yapmalıyız.”
Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Reiki’nin Klinikte Kullanımı” üzerine bir konferans düzenlendi. Öğr. Gör. Yurdagül Şahin ile Öğr. Gör. Fatime Uysal moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen konferansı, Girne Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabire Yurtsever verdi.

Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Reiki’nin Klinikte Kullanımı” üzerine bir konferans düzenlendi. Öğr. Gör. Yurdagül Şahin ile Öğr. Gör. Fatime Uysal moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen konferansı, Girne Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabire Yurtsever verdi.

Tamamlayıcı uygulamalar konusunda Batı toplumlarının son 50-60 yılda hareketlenme yaşadığını belirten Prof. Dr. Yurtsever, modern tıptaki ilaç tedavisinin yan etkileri ya da iyileştirme boyutlarının sınırlı kalmasının insanları farklı arayışlara yönelttiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütünün tamamlayıcı tıp ya da alternatif tıp kavramını; bir ülkenin kendi geleneğinin ya da geleneksel ilacın bir parçası olmayan ve baskın sağlık bakım sistemine tam olarak entegre olmayan geniş bir sağlık bakımı uygulamaları dizisini tarif etmek için kullandığını kaydeden Prof. Dr. Yurtsever, “Toplumdaki insanlar, kronik bir hastalığı olsun ya da olmasın ruhsal olarak daha iyi duruma gelmek, sağlık sorunları varsa yaşadıkları semptomları kontrol altına alabilmek ya da sağlıkları ile ilgili sorumlulukları kendilerinde toplamak için tamamlayıcı uygulamalara yönelirler.” dedi.

Tamamlayıcı terapiler klinik olarak etkili rol oynuyor

Sağlık profesyonellerinin de modern tıbbın sınırlı kalmasından yola çıkarak geçmişteki insanların ilaçlar olmadan nasıl iyileştiklerini, şifa kaynakları ve yöntemlerinin neler olduğunu aramaya başladığını vurgulayan Prof. Dr. Yurtsever, “Amerika’daki hastanelerin yüzde seksen dördünde hastaların reikileri içeren tamamlayıcı terapileri istedikleri belirlenmiştir. Hastanelerin yüzde yetmişi istenen terapi yöntemleri için en önemli nedenin klinik olarak etkileyici olduğunu belirtmişlerdir. Hastalar, fiziksel sağlığı, duygusal, zihinsel ve ruhsal sağlığına da iyi gelsin beni bütün olarak iyileştirsin yaklaşımı içerisindeler.” diye konuştu.

1,2 milyon yetişkinin ve 161 bin çocuğun önceki yıl içerisinde bir veya daha fazla sayıda Reiki ya da benzer enerji temelli bir uygulama terapisi aldıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Yurtsever, hastane ve diğer sağlık bakım merkezlerinin hizmet listelerine hastaların talep ettiği Reiki’yi de eklediğini; USA’da hastanelerin yüzde on beşinde hastalara tamamlayıcı uygulama hizmeti sağlandığını kaydetti.

Yaşam enerjimiz ne kadar dengede ise o kadar sağlıklı oluruz

Şifa ve ruhsal çalışma tekniklerine dayanan binlerce yıllık bir öğreti olan Reiki’nin evrene ait olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yurtsever, şunları kaydetti: “Yaşam enerjisi, evrene hayatı getirmiştir ve onu beslemektedir. Her canlı hayata belli bir yaşam enerjisiyle gözlerini açar. Bazıları çok kolay yorulabilir, hastalıklara yakalanabilir bazı insanların ise yaşam enerjisi yüksektir, hastalıklara daha dirençlidir. Yaşam enerjimiz ne kadar iyi ve dengede ise biz de o derece daha sağlıklı, enerjik ve dirençli oluruz.  Evrende bulunan her şey enerjiden oluşmuştur. Yani insan da diğer canlı ve cansız varlıklar da… İnsan bedenine bakıldığında farklı frekanslardan oluşan titreşimler vardır. Katı bir fiziksel bedenimiz var bunun etrafında da manyetik bir alan mevcut. Aura denilen bir alan bu. 4 katmandan oluşur. Eterik dediğimiz fiziksel bedenimize tamamı ile aynı olan ikizi dediğimiz alan. Onun dışında duygusal, zihinsel ve ruhsal alanımız bulunuyor. Bu elektro manyetik alanımızın yani auramızın enerjisinin temiz ve dengede olması önemli. Hastalıklar ve şifalar burada başlar. Auranın dengede olabilmesi ve yeterince fonksiyon görebilmesi için enerji merkezi dediğimiz çakralarımızın da yeterince açık ve dengede olması gerekiyor. Çakralarımızın bütün bedenlerimizin enerjisinin düzenlenmesinde enerjisinin yeniden şarj edilmesinde önemli rolü var. Eğer auramız enerji almazsa bir takım sorunlar başlıyor. Daha sonra fiziksel bedenimizde sorunları hissetmeye başlıyoruz. Gerçek şifalanma olacaksa bunu aurada yapmalıyız.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.