Sütçülerde Mermer Ocağı Alarmı

28.12.2022 - 10:43, Güncelleme: 28.12.2022 - 10:54
 

Sütçülerde Mermer Ocağı Alarmı

Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde, yerleşim yerine, tarihi kalıntıların bulunduğu alana ve içme suyu kaynağına çok yakın mesafede mermer ocağı izni verildiğini belirterek Toros dağlarının yaralı halde olduğunu kaydeden Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan, yetkili karar vericilere seslenerek “Torosların geleceğini karartmayın” dedi.
Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde, yerleşim yerine, tarihi kalıntıların bulunduğu alana ve içme suyu kaynağına çok yakın mesafede mermer ocağı izni verildiğini belirterek Toros dağlarının yaralı halde olduğunu kaydeden Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan, yetkili karar vericilere seslenerek “Torosların geleceğini karartmayın” dedi. Son dönemde taş ve maden ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle ön plana çıkan Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan’dan bir tepki de Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde verilen mermer ocağına karşı geldi. Tarım ve hayvancılığın ön plana çıktığı bölgede yerleşim yerine çok yakın alanda verilen mermer ocağı izninin yanlış olduğuna dikkat çeken Okudan, “Köy yerleşim merkezine çok yakın olan mermer ocağında gece-gündüz süren çalışmalar nedeniyle halk hem sesinden, hem de tozundan rahatsız olmakta ve köyde yaşam zorlaşmaktadır. Canlı yaşamına bu kadar yakın mesafede verilen mermer ocağı izni akla ve vicdana sığmayacak bir durumdur” şeklinde konuştu. Taş ve maden ocakları nedeniyle Toros dağlarının doğudan batıya yaralı olduğunu söyleyen Okudan, Torosların geleceğinin karartılmaması gerektiğini vurgulayarak, Yeşilyurt halkının yalnız olmadığını kaydetti. “TOROSLAR YARALI” Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak uzanan ve içinde birçok sıra dağı barındıran Torosların, taş ve maden ocakları nedeniyle yaralı durumda olduğunu söyleyen Okudan, “Toros dağları doğudan batıya yaralı durumda. Bu yaralara merhem ve heybetli görünümüne ses olabilmek adına 3 buçuk yıldır Antalya’nın 19 ilçesinde mücadele gösteriyoruz. Kimi zaman müşterek sivil toplum kuruluşlarımızla dayanışma, kimi zaman da vatandaşlarımızla birlik ve beraberlik içerisinde karar verici kurumlar arasında diyalog, diplomasi ve müzakere köprüsü kuruyoruz. Hal böyle olunca vatandaşlarımız bir çıkış yolu olarak bizleri görüyor ve ulaşıyor” dedi.  “KAYITSIZ VE SESSİZ KALMAYACAĞIZ” Antalya’dan olduğu gibi çevre illerden de ulaşarak, taş ve maden ocaklarına karşı verdikleri mücadelede kendisinden destek isteyenlerin olduğunu belirten Okudan, “Onlardan birisi de Isparta ilimizin Sütçüler ilçesi Yeşilyurt Köyü’nden bir vatandaşımız oldu. İletişim kurduğumuz vatandaşımız, köylerinde izni verilen mermer ocağıyla ilgili süreci anlatarak bizden destek istedi. Anlatılan durumları biz daha önce Beşkonak köylerinde yaşamıştık. Tıpkı Korkuteli Dereköy halkına destek verdiğimiz gibi Isparta Yeşilyurt köyümüzün bu haklı talebine de kayıtsız ve sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı. “YAŞAM ALANINA ÇOK YAKIN MESAFEDE” Isparta Sütçüler’e bağlı 750 kişilik nüfusa sahip Yeşilyurt Köyü’nde vatandaşların tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarına dikkat çeken Okudan, şunları ifade etti: “Küçükbaş hayvancılık üretimi ile ön plana çıkan Yeşilyurt’ta seracılık faaliyetleri de bulunuyor. Nar ve şeftali üretimi de gerçekleştiren vatandaşlarımız bu lokasyonda tarımsal emtiaları ile hem iç piyasada hem de ihracat yapılarak ekonomiye katkı sunmakta. Hali hazırda 6 bin dönüm tarım arazisi mevcut. Mermer ocağı izni verilen alana en yakın ev 50 metre mesafede. İçme suyu kaynağına takriben 100 metre mesafede ve tarihi kalıntıların bulunduğu SİT alanına ise 50 metre mesafede. Köy yerleşim merkezine mermer ocağı bu kadar yakın olmasına rağmen gece gündüz çalışmalar ile halk hem sesinden, hem de tozundan rahatsız olmakta ve köyde yaşam zorlaşmaktadır. Canlı yaşamına bu kadar yakın mesafede verilen mermer ocağı izni akla ve vicdana sığmayacak bir durumda.”  “TOROSLARIN GELECEĞİNİ KARARTMAYIN” Yeraltı zenginliklerinin çıkartılmasına karşı olmadıklarını defalarca dile getirdiğini hatırlatan Okudan, “Sadece doğayla uyumlu çalışmayan ve çevresel etkileri düşünüldüğünde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracak yerlerde izin verilen mermer ocağı, taş ocağı, kömür ocağı gibi projelere karşıyız. Yetkili karar mercii olan bürokratlarımızı ve siyasetçilerimizi sivil iradenin temsilcisi olarak uyarıyorum. Bugün düşünülmez olan yarın kaçınılmaz olur. Torosların geleceğini karartmayın. Bugün verdiğiniz bu kararların, yarın sonuçları hepimizi bağlayacaktır. Çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir memleket bırakmak adına Isparta Yeşilyurt köyümüze de sahip çıkacağız. Yeşilyurt halkı yalnız değildir” açıklamasında bulundu
Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde, yerleşim yerine, tarihi kalıntıların bulunduğu alana ve içme suyu kaynağına çok yakın mesafede mermer ocağı izni verildiğini belirterek Toros dağlarının yaralı halde olduğunu kaydeden Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan, yetkili karar vericilere seslenerek “Torosların geleceğini karartmayın” dedi.

Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde, yerleşim yerine, tarihi kalıntıların bulunduğu alana ve içme suyu kaynağına çok yakın mesafede mermer ocağı izni verildiğini belirterek Toros dağlarının yaralı halde olduğunu kaydeden Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan, yetkili karar vericilere seslenerek “Torosların geleceğini karartmayın” dedi.

Son dönemde taş ve maden ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle ön plana çıkan Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan’dan bir tepki de Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde verilen mermer ocağına karşı geldi. Tarım ve hayvancılığın ön plana çıktığı bölgede yerleşim yerine çok yakın alanda verilen mermer ocağı izninin yanlış olduğuna dikkat çeken Okudan, “Köy yerleşim merkezine çok yakın olan mermer ocağında gece-gündüz süren çalışmalar nedeniyle halk hem sesinden, hem de tozundan rahatsız olmakta ve köyde yaşam zorlaşmaktadır. Canlı yaşamına bu kadar yakın mesafede verilen mermer ocağı izni akla ve vicdana sığmayacak bir durumdur” şeklinde konuştu. Taş ve maden ocakları nedeniyle Toros dağlarının doğudan batıya yaralı olduğunu söyleyen Okudan, Torosların geleceğinin karartılmaması gerektiğini vurgulayarak, Yeşilyurt halkının yalnız olmadığını kaydetti.

“TOROSLAR YARALI”

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak uzanan ve içinde birçok sıra dağı barındıran Torosların, taş ve maden ocakları nedeniyle yaralı durumda olduğunu söyleyen Okudan, “Toros dağları doğudan batıya yaralı durumda. Bu yaralara merhem ve heybetli görünümüne ses olabilmek adına 3 buçuk yıldır Antalya’nın 19 ilçesinde mücadele gösteriyoruz. Kimi zaman müşterek sivil toplum kuruluşlarımızla dayanışma, kimi zaman da vatandaşlarımızla birlik ve beraberlik içerisinde karar verici kurumlar arasında diyalog, diplomasi ve müzakere köprüsü kuruyoruz. Hal böyle olunca vatandaşlarımız bir çıkış yolu olarak bizleri görüyor ve ulaşıyor” dedi.

 “KAYITSIZ VE SESSİZ KALMAYACAĞIZ”

Antalya’dan olduğu gibi çevre illerden de ulaşarak, taş ve maden ocaklarına karşı verdikleri mücadelede kendisinden destek isteyenlerin olduğunu belirten Okudan, “Onlardan birisi de Isparta ilimizin Sütçüler ilçesi Yeşilyurt Köyü’nden bir vatandaşımız oldu. İletişim kurduğumuz vatandaşımız, köylerinde izni verilen mermer ocağıyla ilgili süreci anlatarak bizden destek istedi. Anlatılan durumları biz daha önce Beşkonak köylerinde yaşamıştık. Tıpkı Korkuteli Dereköy halkına destek verdiğimiz gibi Isparta Yeşilyurt köyümüzün bu haklı talebine de kayıtsız ve sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı.

“YAŞAM ALANINA ÇOK YAKIN MESAFEDE”

Isparta Sütçüler’e bağlı 750 kişilik nüfusa sahip Yeşilyurt Köyü’nde vatandaşların tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarına dikkat çeken Okudan, şunları ifade etti:

“Küçükbaş hayvancılık üretimi ile ön plana çıkan Yeşilyurt’ta seracılık faaliyetleri de bulunuyor. Nar ve şeftali üretimi de gerçekleştiren vatandaşlarımız bu lokasyonda tarımsal emtiaları ile hem iç piyasada hem de ihracat yapılarak ekonomiye katkı sunmakta. Hali hazırda 6 bin dönüm tarım arazisi mevcut. Mermer ocağı izni verilen alana en yakın ev 50 metre mesafede. İçme suyu kaynağına takriben 100 metre mesafede ve tarihi kalıntıların bulunduğu SİT alanına ise 50 metre mesafede. Köy yerleşim merkezine mermer ocağı bu kadar yakın olmasına rağmen gece gündüz çalışmalar ile halk hem sesinden, hem de tozundan rahatsız olmakta ve köyde yaşam zorlaşmaktadır. Canlı yaşamına bu kadar yakın mesafede verilen mermer ocağı izni akla ve vicdana sığmayacak bir durumda.”

 “TOROSLARIN GELECEĞİNİ KARARTMAYIN”

Yeraltı zenginliklerinin çıkartılmasına karşı olmadıklarını defalarca dile getirdiğini hatırlatan Okudan, “Sadece doğayla uyumlu çalışmayan ve çevresel etkileri düşünüldüğünde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracak yerlerde izin verilen mermer ocağı, taş ocağı, kömür ocağı gibi projelere karşıyız. Yetkili karar mercii olan bürokratlarımızı ve siyasetçilerimizi sivil iradenin temsilcisi olarak uyarıyorum. Bugün düşünülmez olan yarın kaçınılmaz olur. Torosların geleceğini karartmayın. Bugün verdiğiniz bu kararların, yarın sonuçları hepimizi bağlayacaktır. Çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir memleket bırakmak adına Isparta Yeşilyurt köyümüze de sahip çıkacağız. Yeşilyurt halkı yalnız değildir” açıklamasında bulundu

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.